39. Mekanize Piyade Tümeni 39. Topçu Alayı 3. Topçu Taburu 1. Batarya

Akçay Batarya
Biz ona böyle diyorduk. Güzelyurt ilçesinin Akçay Köyü'nde bir topçu bataryası.(Batarya en küçük topçu birliğidir. Bölük düzeyinde bir kışla) Adı üstünde işte demeyin adı üstünde değil kışlanın asıl ismi Çavuş Hüdaverdi Ulutaş Kışlası.
Uzunlamasına söylersek 39'uncu Mekanize Piyade Tümeni 39'uncu Topçu Alayı 3'üncü Topçu Taburu 1'inci Batarya.

Ama yine de siz dürüm söylerken kısaca Akçay Batarya deyin. Burada sık sık dürüm söyleyeceksiniz çünkü yemekler genelde -aslında her zaman- berbattan daha ötede çıkar. Kışlanın köpeği diyebileceğimiz Pascal bile yemez çoğu zaman bu yemekleri ama gariban askerin başka çaresi yok yiyecek mecburen.

Kışla hakkında bilgi vermek gerekirse eğer, buraya düştüğünüzü öğrendiğiniz ilk anda "hass..tir." diyebilirsiniz. Ama eğer disiplinli ve asker olmanın gereklerini yerine getiren veya getirebilecek birisi iseniz hiç endişe etmeyin burası tam size göre. Diğer türlü fırlama olanlar ise Özhan'a gide gele yontuluyorlar ve onlar da alışıyorlar. Özhan bir adamın veya komutanın ismi değil Kıbrıs'a gidince öğreneceksiniz.

Kışlada günlük hayattan kesitler vermeye çalışırsak, sabah 5:30 da kalkarsınız. Bu saat yaza doğru 6 olur. Tıraşınızı olursunuz, kahvaltınızı yaparsınız. 7'de içtima alanında toplanırsınız. Bir kaç soru, fırça, azar, nasihat ve moral bozmadan sonra spor eğitimine geçersiniz. Açma germe hareketleri, başını sağa yasla, sola yasla, sağ kol ilerde, dizini öne çek, eğil doğrul gibi tamamen uydurma hareketlerden sonra tüfekli tüfeksiz hareketlere geçersiniz. Burada görebileceğiniz belki de en boktan şey bu tüfekli tüfeksiz hareketler. Kim, neden icat etti bilmiyorum ama insan hayattan soğutan ve nefret bir şey. Tıpkı diğerleri gibi bu da sapma sapan hareketler topluluğundan oluşuyor.
Bu işkence bittikten sonra sağa dön sağ öne sıra yanaş -veya tam tersi- diye bir komut eşliğinde spor alanına geçersiniz. Barfiks, uzun atlama, halata tırmanma, yüksek atlama, 100 metre koşusu, mekik, şınav gibi acemi birliğinden tanıdığınız hareketleri yapacaksınız. Ancak buradaki spor eğimi belki de Kıbrıs'ın başka hiç bir yerinde yoktur. Çünkü burası spor birincisi aynı zamanda spor flaması olan bir batarya ve siz de bu birinciliği koruyabilmek için yeterinden fazla spor yapmak zorundasınız. Spor yapamazsanız ne olur diye bir soru sormayın bence yapın. Diğer türlü 380 veya 420 her neyse bu askerlik süresi size üç dört katı gelir. Yapmaya çalışın. Zaten isetseniz de istemeseniz de yapacaksınız. Hani derler ya, ya seve seve ya s.ke s.ke.

Spor bittikten sonra yarım saat dinlenme süreniz var. Bu arada banyonuzu yaparsınız. Kamuflajınızı giyersiniz. Botunuzu boyarsınız. 9 gibi yine eğitim alanında içtimada toplanırsınız. Asıl işkence burada başlar. Komutanın biri gelir ve "görevlerini say" diye sorar. Siz göreviniz her neyse saymaya başlarsınız. Örneğin "kod numaram ..... birlik numaram... 2. Obüs kısmı, 1. takımında tırtırlı araç sürücüsüyüm emret komutanım" diye tekmil verirsiniz. Size göreviniz her neyse o konuyla ilgili bir yığın soru sorarlar. Her cevap verişinizde "keşke okusaydım" diyeceksiniz. Çünkü burada çok fazla şey ezberliyorsunuz. Bir yığın kitap, talimname okuyacaksınız, harfi harfine ezberleyeceksiniz. Güneşin altında yada soğuğun altında dikilirsiniz, bazen saatlerce enseniz yanar, ayaklarınız uyuşur beklersiniz. Bu kısmın da bittiğini farz ederek diğer aşamaya geçelim.
İçtimadan sonra herkes görevinin başına gider. Topçular top başına, uçaksavar uçaksavara, Adestim, Ateş idare, muhabere hepsi yerlerine dağılır. İkmal diye bir kısım da var ama bunların ne iş yaptığı konusunda henüz bir fikir sahibi olamadım. Çoğu zaman araziye uyum sağlarlar, onları saymıyorum.
Herkesin alanı neyse o konuda öğleye kadar komutanları eşliğinde eğitim verilir. Yemek saati geldiğinde yemek içtiması toplanır ve yemeğe geçilir. Burada yemeklerden bahsetmiyorum. Yukarıda kısa bilgi vermiştim. Yemeklerin sadece adı yemek, yemekten başka her şeye benziyor. Siz yemekhaneden çıkınca doğal olarak kantine koşarsınız. Ivır zıvır ne bulursanız artık. Öğle arası iki saate yakın boşluk vardır. Kıyıda köşede bir yerler saklanırsanız bu süre içinde dinlenebilirsiniz. Ortalıkta gezinirseniz mutlaka size iş yaptıracak birileri bulunur.
Öğleden sonra yine içtima toplanır. Yine sorular sorulur, görev dağılımı yapılır ve herkes yine işinin başına döner. Akşam 5, 6, 7 gibi, artık yemek kaçta gelirse o saate kadar eğitimler devam eder. Akşam yemeğinden sonra artık serbestsinizdir. Gazinoda televizyon izleyebilir, koğuşta dinlenebilir veya kıyıda köşede oturabilirsiniz. Saat dokuz gibi tekrar bir yat içtiması alınır ve arık yatma saatiniz gelmiştir. Yatarsınız.

Bu arada nöbet hiç bir zaman aksamaz. Nöbet saati gelen silahını alır, hücum yeleğini giyer nöbetine gider. Nöbetinden sonra eğitim veya bıraktığı işe devam eder.

Ertesi gün yine bunun hemen aynısıdır. Ondan sonraki gün de. Eğer yakınlarda bir denetleme varsa aynısı değildir. Oradaki askerlerin tabiriyle "yardır oğlum Mürsel" demeye başlarsınız. Uyku saatleriniz kısalır, eğitim süreniz artar, komutanlarınız sürekli başınızda durur, bağırır çağırır. Topçu, ateş idareci, adestimci, ikmalci, muhabereci, uçaksavarcı neci iseniz o konuda alabileceğiniz bütün eğitimi vermeye çalışırlar. Çoğu zaman başınızı kaşıyacak zamanı bile bulamazsınız. Buranın insanı en uyuz edeni de bu denetlemelerdir. Tabur denetler, alay denetler, tümen denetler, tugay denetler, kolordu denetler hepsi denetler. Ve sürekli çalışırsınız. Çünkü burada barış yoktur ve asker her an savaşa hazır olmak zorundadır. Ve her zaman da hazırdır. Her zaman bunun hazırlıkları ve eğitimleri verilir. Gidince göreceksiniz gittiğiniz gün bile aslında size bu eğitim verilmiş olur siz bile savaşa hazır hale gelirsiniz. Bu bataryanın Kıbrıs genelinde birinci olmasının bir gereğidir bu aslında.

Komutanlardan biraz bahsetmek gerekirse,  önce efsane komutan Topçu Üsteğmen Murat Ekizkaya'dan bahsetmek gerekir ki gerçekten efsanedir. Daha Kıbrıs'a ayak bastığınız Ercan Havaalanındaki askerler bile tanır onun kim olduğunu. Yeni gidenler için söyleyeyim, en büyük şansınız onu göremeyeceksiniz. Başka yere atandı. Şu sıralar Yüzbaşı olması gerekir. "Hem efsane diyorsun, hem şanslısın diyorsun ne iş" derseniz, kısaca açıklayayım. Bu bataryayı Kıbrıs birincisi yapan Murat Ekizkaya'dır. Yürüyen İç Hizmet Kanunu gibidir. Tarambotta gördüğünüz yada göreceğiniz o binlerce kitabın belki de hepsini okumuştur. Her konuda size sayfasını dahi söyleyecek kadar bilgisi vardır. Disiplinin tarifini yapın derseler direkt Murat Ekizkaya deyin, çünkü öyledir ve asla taviz vermez. Alanınızda her şeyi bilmenizi ister ve öğretir. Kışla içinde onu görmemek için çoğu zaman yolunuzu değiştirirsiniz. Çünkü size hiç bir şey sormasa bile onu görmek bütün psikolojiniz bozar. Evi, sevgiliyi, çarşıyı bile düşünmezsiniz. Şu konuları ezberleyeyim de kurtulayım diye sürekli bir şeyler okursunuz. Disiplinin ve eğitimin diğer adıdır fakat askerini her zaman korur. Albay geldiği zaman bile "ben askerime laf söyletmem sorumlusu benim, azarlayacaksanız beni azarlayın. Onlara benden başka kimse bir şey diyemez" diye çıkıştığına şahit olmuşuzdur. Bataryanın tek hakimi odur. Onun tabiriyle dersek "buranın horozu benim, benden başka kimse ötemez" derdi. Görmeyeceksiniz şanslısınız.

Yerine kim geldi? Üsteğmen Ertan Aydın. Nasıl birisi diye sorarsanız, ilk geldiği günlerde beni zamanla tanıyacaksınız gibi cafcaflı laflar söylemişti. Gerçekten tanıdık. Göreve başlar başlamaz evinin çatısını yaptırdı, bahçesini söktürüp yeni duvarlar taşlar dizdirdi. Duvarlarını boyattı. Kısacası kışla için değil de kendi evini şatoya benzetmek için herşeyi yaptırdı. Başka icraatını göremedik.

Uzman çavuşlar var. Sanırım en son dört taneydi. Birisi Uzm. Çvş. Muhammet Çiftçi, şeker gibi adamdır, askerler severler onu. Ama kazayla yanaşık düzen eğitim vermesin sapıtır. yaparsansa, gelirsense diye bağırmaya başlar. Ama gerçekten iyi bir komutandır.
Bir diğeri Uzm. Çvş. Eren Bayındır. Bu uzmanın ne iş yaptığını bilmiyorum. Top komutanı diyorlardı ama üniversite öğrencisi gibi ortalıkta gezmekten başka hiç bir şey yaptığını görmedim.

Bir diğeri Uzm. Çvş. Murat Kurnaz. Annesi böyle bir evladı olacağını bilse doğurmazdı. Babası cebine uyuşturucu koyup polise ihbar ederdi. Öyle birisi. Yazık annesine, kadıncağıza her gün tonlarca küfür edilir. Bir Allah'ın kulu sevmezdi. Hafiften kırıktı sanki, öyle hal ve hareketleri vardı. Batarya komutanına yaranmak için götünü yırtar, hıncını askerden çıkarırdı. Annesine yazık diyorum ve geçiyorum.

Yine bir başkası Uzm. Çvş. Kenan Yıldız. Yok çavuş değil uzman onbaşıydı. Ben de böyle bir rütbe olduğunu onu görünce öğrenmiştim. Askere hiç karışmaz. Kendisi de askere pek benzemez zaten. "Ne işim var la benim burda" der gibi bir hali vardır. Askerlikten nefret eder.

Yukarıda dört uzman dedim çünkü rütbesi Uzm. Çvş. olan fakat herkesin yarbay diye tanıdığı Osman Koçak vardır. Askerle en çok ilgilenen ve en çok ızdırap olan da odur. Aldığı maaşı hak etmeye çalışır ve vatansever birisidir. Topçuluğu öğretmeye çalışır, kimisi öğrenemez veya öğrenmemek için direnir. O da doğal olarak kızar bağırır. Ben çok severdim şahsen ama askerlerin büyük kısmı hoşlanmazdı.

Cuma Korkmaz diye bir başçavbuş vardı. Tayini çıktı gitti. Ardından bataryada üç günlük bayram ilan edilmişti. Ankara Çorum civarı bir yerlerden olsa gerek, İç Anadolu şivesiyle konuşurdu. Sürekli amına goyım der başka şey bilmezdi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin herhangi bir ferdine ya da o üniformayı taşıyan birisine hakaret etmeyi hiç istemem. Gerçek neyse onu söylüyorum. Bir gün kazayla, kendisi emekli olmadan görürseniz zaten anlarsınız. Bu adam insan değildi.
O üniformayı taşımayı hiç hak etmediği halde TSK'nın bir ferdi yapılmıştı. Kendi sıçtığı boku, el arabasıyla askerlere taşıtacak kadar asker dostuydu.
Astsubaylara gelirsek onlar da iyi adamlardır. Abdülkadir Furuncu astsubayı pek görme fırsatınız olmayabilir fakat askere kızdığı bağırdığı çok az belki de hiç yoktur. Batarya astsubayı olan Üçvş Sercan Uyanık vardır bir de. Hemen her ay başında istifa eder, sanırım istifa dilekçesini sürekli cebinde taşıyor. Askerlikte mecburi hizmet süresini doldurduktan sonra gitme peşinde. Eskiden çok fırlamaymış ama şimdilerde olgunlaşmış gibi.

Asteğmenlerin hepsi değil ama çoğu iyidir. Örnek verirsen Hasan Külcü, Semih Kaya iyi adamlardır. Canberk Yukarı yarı iyi adamdır. Cüneyt Ökmen'i kimse sevmez.  Ersin Manav Asteğmen de vardır ki onu apayrı bir yere koyuyorum. Hayatınızda böyle bir insanla tanışmamışsınızdır. Tanımak en büyük servetiniz olacaktır. Ersin abim ya.


Teğmenler vardı İbrahim Halil Doğan ve  Ufuk Can Üner teğmen. Can teğmeni de sevmezlerdi. Sağı solu pek belli değildi. Beş dakika önce sizinle muhabet eden teğmen, biraz sonra amına goyum diye bağırmaya başlardı. İbrahim teğmen ise iyi adamdır.

Unuttuğum komutanlar varsa eğer ne zararı ne faydası dokunanlardır büyük ihtimalle.

Koğuşlar kalabalık değildir. Ama ayağını yıkamadan yatan sığırlar yüzünden çoğu zaman kokar. Banyo her zaman açıktır, istediğiniz zaman gidip banyo yapabilirsiniz. Gazinoda su ve poğaçadan başka şey bulunmaz. Saçma sapan şarkılar dinlersiniz. Bataryanın büyük kısmı Kürt'tür. Banyo yaptıktan sonra bile kokarlar. Bilinmeyen bir dil ile konuşurlar. Çoğu zaman ne dediklerini anlamazsınız.  Sanırsınız özellikle seçmiş toplamışlar. Tek kelime yabancı dil bilmeyen cahiller neden sürekli İngilizce şarkı dinler hala anlayabilmiş değilim.

Buranın Kıbrıs'taki diğer batarya veya kışlalardan farkı, her taraf yemyeşildir ve çeşmelerdeki suları rahatlıkla içebilirsiniz. Portakal bahçeleri vardır. Bol bol portakal yersiniz. En büyük şansınız içme suyunun bulunması ve her yerin ağaçlık olması.

Çarşıdan bahsedecek olursak sık sık Güzelyurt'a gidersiniz. En yakın orası İnternet kafede oturursunuz akşama kadar. Sonra dürüm yersiniz geri dönersiniz. Lefkoşa çöldür bir iki kez gidin başka gitmenize gerek yok. Girne veya Lefke'ye gidin buralarda deniz var. En azından deniz görürsünüz. Magusa'ya gitmeniz yasak, biraz uzak olduğu için olsa gerek. Her yüz metrede bir night club dedikleri yerler var. Yasak ama gidersiniz duramazsınız. Şimdilik aklıma bunlar geliyor. Aklıma geldikçe yazarım sorularınız varsa sorabilirsiniz çekinmeyin.

47 comments:

Adsız

Bu siteye benden demesi murat komutan görmesin ki görmemiştir.

Rabbim hayatınızda kolaylık versin

Adsız

bu arada murat komutan nereye gittiğini biliyormusunuz?

Adsız

Murat üsteğmen erken terfi alarak yüzbaşı oldu. Ankara'da bir süre eğitim aldıktan sonra Güneydoğu'ya tayini çıktı. Şu an Gabar dağlarını bombalıyor.

Adsız

buradaki birliğe ulaşabileceğimiz sabit bir telefon numarası var mı acaba? bu konuda aydınlatabilirseniz cok sevinirim..

Türk

Sizi yanlış yönlendirmek istemem. 0392 725 75 82 olması lazım

Adsız

yakınları tarafından gün içinde ziyaret edebilme durumu var mıdır acaba acemi birliğinde oldugu gibi? bu konuda bir bilginiz var mı acaba?

Türk

İstediğiniz zaman ziyaret edebilirsiniz. Türkiye'den gittiğiniz zaman Ercan havaalanı'ndan Güzelyurt otobüslerine binin (havaş diye bir firmaydı sanırım) Güzelyurt'a geldiğiniz zaman meydandan Akçay Köyü'ne gideceğinizi söyleyin. Minibüs sizi yol kenarında indirecektir. Sağdan içeri girip yolu beş dakika takip ettikten sonra köyün içinden geçerek bataryaya gelirsiniz. Bu konuda bir sıkıntı veya kısıtlama yok.
Eğer hafta sonu veya cuma günü gelirseniz anne-babası evli kız-erkek kardeşi olmanız kaydıyla askerinizi evci çıkarıp haftasonunu Kıbrıs içinde bir yerlerde geçirebilirsiniz.

Adsız

gittigimiz zaman şöför koruma posta gibi şeyler seçiyormu komutanlar veya gönüllü komando

Adsız

Orada komando, koruma diye birşey yok. Şoför olabilmeniz için Ankara Etimesgut Zırhlı Birliklerden gelmiş olmanız lazım ve üst devre olana kadar bir süre beklemeniz lazım. Türkçeniz düzgün, şekliniz yerinde ve biraz da eğitimliyseniz posta olabilirsiniz ama bunu tavsiye etmem zira size getirisi yok. Bunla yerine bakımcı, garajcı, nizamiyeci, santralci gibi görevlerden birine kabiliyetiniz varsa onları deneyin. Revirci olurum yatarım demeyin çünkü revir ayda bir ancak çıkar.

Adsız

Güncelleme yapayım;
uzm. Çvş. Osman KOÇAK
uzm. Çvş. Eren BAYINDIR
uzm. Çvş Kenan YILDIZ
artık tayin oldu. sırasıyla sakarya, edirne, edirne...
Üçvş. Sercan UYANIK da Haakri Çukurcaya tayin oldu.
Can Teğmen de Siirte gitti.


Adsız

MURAT EKİZKAYA evet efsanenin ötesinde bir komutandır. 2006 yılında Erzincan 59. Topçu Tugayı Çavuş Eğitim Taburu 3. Batarya'da Bizim Teğmenimizdi. Askerliğiniz boyunca tanıyabileceğiniz en mükemmel insanlardandır kendisi. Şu an nerde görev yapıyor bilmek isterdim açıkçası...

Adsız

batarya komutanını ismi ne batarya telefonu kaç.

Adsız

1.batarya dışında başka batarya varmı orada.

Adsız

Türkeli alayı. Şehit Kemal Yapar Kışlası nerde acaba.hava alanına uzakmı . nasıl gidebilirm.

Adsız

Güzel bi sayfa hazırlamışsın ellerine sağlık... 22 yıl öncesine gittim... Ne çabuk geçti...

Adsız

başta batarya komutanı erten aydın olmak üzere türk silahlı kuvvetlerinin yüz karası birlik..geçmişi başarı dolu olan bu birlik ertan aydınla başlayan fetret devrine dayanamadı ve çöktü....allah erten aydın gibi beceriksiz komutanlardan ve can teğmen gibi yalaka komutanlardan bi memleketi korusun.Ertan aydın dan sonra can teğmen denilin G.t yalayıcının bir tane kısa dönem onbaşı karşında titremesini unutumam(tabi bunda KD onbaşının tümgeneral akrabasının payıda vardır:) )

Unknown
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Unknown
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Unknown
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Unknown

Maaş ne kadar orda

Unknown

Maaş ne kadar orda

Unknown

Maaş ne kadar orda

Adsız

1987 yılında topçu cv olarak 1 obüs askerlik yaptım 15 ay su anda imkanım olsa tekrar görmek isterdim hic unutamıyorum orayi

Adsız

Bu siteyi çok beğendim beni askerlik yaptığım o günlere goturdu

Adsız

Bu siteyi yapan hazirlayan kardes bu saydigin donemdeki askerlerden biriyim 91/2 anlattigin herseyide birebir yasadim herseyi anladimda kürtlere karsi garezin nedir onu anlamadim ki zaten senin kim oldugunu tahmin edebiliyorum

Unknown

bende o birlikte 30 yıl önce askerdim demekki o bölüğün kaderi bu

Adsız

simdi sıra sende gerizekali sen kurtlere laf atiyon ama sen kurtler kadar bataryada calismamissin siteminden belii orda sana izdirap olmuslar zaten ondan laf atiyon onlara birde sunu ekliyeyim namussuz serefsiz oldugun ortada zaten allah bilir kac ayını o kürtlerle gecirmissin ama laf atiyosun eminimki onlarin yaninda konusamiyordun bile ama klavyeye gelince üstünüze erkek tanimiyorsunuz senin gibi insanin ta amina koyum..

Adsız

MERHABA BANA YARDIMCI OLURSANIZ GERÇEKTEN BÜYÜK HAYRA GEÇMİŞ OLURSUNUZ. KARDEŞİM 39. TÜMEN 39. TOPÇU ALAYI 2. TOP TABURU VE 1. BATARYAYA DÜŞMÜŞTÜR. İLETİŞİMDE SIKINTI YAŞIYORUZ.. BİR TEL. NUMARASI VAR MIDIR?? VEYA ORDA ASKERLİK YAPAN

Unknown
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Unknown

Kardeşim bahsettiğin yere benimde bir yakınım düştü,Bana ulaşabilir misin

Unknown

S.a Kardeşim tecrübelerinze dayanarak soruyorum ; orda batarya değiştirme şansı varmı ? Teşekkürler..

Adsız

Mektup gönderebilme şansımız var mı?

Adsız

Mektup gönderebilme şansımız var mı?

Unknown

Muhakkak vardır,İsmi Nedir kardeşinin geçenlerde ordaydım belki bildiğim biridir

Adsız

Komutan. Kardeşim değil sevgilim. Sürpriz yapmak istiyorum.

Adsız

Benim sevgilim 4. Tapcu taburu 3. Batarya Türkeli de oraya nasıl gelebilirim görüşme var mı sürpriz yapmak istiyorum da yardımcı olur musunuz?

Unknown
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Unknown
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Unknown

Öncelikle şunu sormak istiyorum ; Kışlasının adı YAPAR KEMAL KIŞLASI DEĞİL Mİ ? Oraya iki yolla gitmek mümkün 1.si Havaalanından.. ki tercih edilmesi gereken bence bu 2.si feribot ile..Uçak ile gidilmesi durumunda Ercan havaalanına inersiniz orda KIBHAS adında otobüs firmaları lefkoşa-girne-magosa seferleri düzenliyor biletinizi alıp lefkoşa otobüs terminaline gideceksiniz ( son durak zaten ) ordan da Türkeline geçeceksiniz yanlız dikkat etmeniz gereken nokta Türkeli YILMAZ KÖY diye bir yerin girişinde kalıyor..Siz ısrarla yılmaz köye girmeden indirmesi gerektiğini söylersiniz çünkü unutup sizi yılmaz köyde (içinde) indirebilirler buda size zaman kaybettirir. YILMAZ KÖYE GİRMEDEN GÖRÜNÜYOR ZATEN YAPAR KEMAL KIŞLASI DİYE..eklemek gerekirse sıcaklığı türkiyede kinden fazla ona göre hazırlıklı gidersiniz.Ayrıca askerlerin olduğu yere gideceğiniz için bence onun sizi karşılamaya gelmesi daha makbul ve uygun olur . .Şimdiden kolay gelsin..

Unknown

Kıbrıs’ın en güzel yeridir 20 yıldır tezkerele almışım hala unutamamışım Ahmet yüzbaşı Cengiz üsteğmen Zekeriya üsteğmen

Adsız

Semiha yasiyormu acaba )

Adsız

373 kd olarak usta birliğim türkelindeki kemal yapar kışlası 2. tabur 3.bataryaydı. İkinci hafta sonunda tertip emriyle girne kolorduya çekmişlerdi. Birliğe katılmadan önce havaalanında kolordunun komutanları mülakat yapıyorlardı, benim gibi uzun boyluları odaya çağırıp ismini kaydediyorlardı ilk başta anlamamıştım niye olduğunu ama muhafız bölüğü tören takımına uzun boyluları seçiyorlarmış bunu sonra öğrenmiştim. Türkelinde kaldığım iki hafta iyi geçmişti diyebilirim, komutanlar anlayışlı insanlardı. Serhan astsubay vardı mesela şakacı ve esprili biriydi severdim ama gözüne batan adamı affetmezdi diyebilirim. Batarya komutanı Ahmet üsteğmen vardı sert ve disiplinli bir insandı. Ama muhataplarımız hep uzman çavuşlar olurdu genelde, onlardanda olumsuz birşey görmedim kaldığım iki hafta boyunca. Kışla şartlarına gelecek olursak atış yaptırmadıkları askere nöbet tutturmazlardı, mesela ben kaldığım iki hafta boyunca hiç nöbet tutmamıştım ama kolordu öyle değildi; gittiğimin ertesi günü atış yapmadığım halde nöbet yazmıştı allahsızlar. Fiziki şartlar hakkında pek olumlu konuşamayacağım çünkü kıbrıs sorunlu bir bölge olduğundan inşaat falan pek yapılamıyor o yüzden kışlanın asfalt yolu yoktu, yağmur yağardı paçalarımıza kadar çamura batardık. Bu yüzden bot boyama diye bişey yoktu, çeşmenin altına tut çamuru süz bitti. Sıracılık var, yeni gelenler tuvalet mıntıkası ve bulaşığa yazılır. Bulaşık diyip geçmeyin, her öğün 50 tane tabldot yıkamak çok zordur. Gazino dedikleri yer derme çatma bir konteynerde tüplü tv, 5-10 tanede tahta sandalyeden ibaretti. Çarşılar iki haftada birdi, birde otobüsle giderdin gerçi ben orda çarşıya hiç çıkamamıştım çarşı hem uzak hemde yol parası veriyomuşsun. Kışla içinde rumlardan kalma evler vardı bazılarının etrafını kapatmışlardı bazılarıda açıktı girip çıkabiliyodun, yapılar artık sahipsizlikten çatlamış yıkılma aşamasına gelmiş falan içine girip gezebilirsiniz. Kemal yapar kışlası ile kolorduyu kıyasla derseniz kolordu her yönüyle on numaraydı diyebilirim. Hem şehir içindeydik telefonlar çekerdi, hem çarşıya yürüyerek gider gelirdik, bulaşık yıkatmazlardı, denetim yoktu, çarşılar her haftaydı birde asfalt yol vardı çamura batmıyodun bence en önemlisi buydu. Koca bi gazino vardı içinde yumuşacık koltuklar digiturk falan maç günleri dolar taşardı. Ama kolordu aşırı disiplinli bi yerdi, elini sallasan bir albaya bir yarbaya denk gelirdi o yüzden kılık kıyafetine önem vericeksin botunu boyayacaksın, selam vericeksin, üstündeki küçük bi eksiğe çarparlardı adamı sonucunda çarşın kitlenirdi ama türkeli bu konuda daha rahattı çünkü görebileceğiniz en yüksek rütbe teğmen falan olurdu. Fiziki ortam olarak kolordu, rahatlık olarak türkeli artı konumdadır benim gözümde.

Unknown

En son ankaraydı bizde yaşadık

Unknown

1 bataryada sporda flamayi alan askerker bizdik 1973/2 tertip

Unknown

Benim gorevim boluk komutani soforuydum o donem 16 ay kaldim orada askerlik uzadigi donemlere denk geldik

Unknown

Askerliğimi orda yaptım bu yorumu yaptığında yıl 2015 ben 2014 şubatta gittim ordan. Çok merak ettim o onbaşı kimdi ?

Unknown

Senin üst devren benim torunumdu... sen benim teskereden 3 ay sonra gelmişsin demekki..

Yorum Gönder