Selam

 Selam

Aradan bir hayli zaman geçmiş. Bir hayli dediğim 11 yıl. Ortalama insan ömrü için bayağı uzun bir zaman. Bloğu yine gelen bir bildirim sayesinde hatırladım. Bataryaya dair şeyleri zaten hemen hemen anlatmışım. Anlatmadığım bir şey varsa da çoktan unuttum. Belki adı değişmiştir, komutanları değişmiştir, konumu değişmiştir bilemiyorum. Site istatistiklerine bakınca günlük ortalama 5-10 kişi girip okuyor yazıları. Demek ki oralara giden birileri var. Bu yazıları yazan da o yıllarda yirmili yaşlardaydı muhtemelen. Aradan 11 yıl geçmiş, çoktan otuzlu yaşlarında evli, çocuklu falandır herhalde. Belki hayatında mutludur, belki hiçbir şey başaramamıştır.

Yıllar Sonra

Bugün maillerimi kontrol ederken tesadüfen gördüm böyle bir sayfa açtığımı ve merak edip baktım. Yıllar önce olayın sıcaklığıyla kendi yazdıklarımı, sanki bir başkası yazmış gibi okudum.
Unuttuğum bütün anılar bir bir canlandı gözümde tekrar. Biz; uzun dönemlerin deyimiyle poşet yani kısa dönem olduğumuz için askerlik hayatı bizim hayatımızda pek bir yer kaplamıyor ve bilinçaltımızı, diğerleri kadar etkilemiyor. Bu nedenle bloğu okurken bir film izler gibi hisse kapıldım.

Akçay Batarya'dan Fotoğraflar

Bugünden itibaren orada kaldığımız süre içinde tanıdığımız ve elimize fotoğrafı ulaşan kişileri tanıtacağız ve paylaşacağız.

Soldaki Atğm. Ahmet Semih Kaya  ortadaki Onb. Kadri Erdin  sağdaki ise Atğm. Canberk Yukarı

Kişiler hakkında bilgi verecek olursak Ahmet Semih Kaya ilk geldiği zamanlar cinsin tekiydi. Daha sonra şeker gibi adam oldu, hep askeri koruyup kolladı, yardım etti. Terhisine kadar askerlerin sevgisini kazanmasını başardı.

Unutmadan

Bataryaya geldiğinizde ilk önce çantanız ve üzeriniz aranır. Soyunursunuz her tarafınıza bir güzel bakılır. Daha sonra bir yığın soru sorulur, önünüze sürekli kağıtlar konur hepsini imzalarsınız. Okumak gibi bir şansınız yok boşverin. Koğuşa götürülürsünüz size bir yatak gösterilir. Eşyalarınızı dolaba yerleştirir, eşofman veya kamuflajınızı giyersiniz. Üst devreleriniz size her zamanki şakalardan yapabilir dikkatli olun.

Asteğmen Cüneyt Ökmen Bilmediğiniz Şeyler Var

Kışlamızda Cüneyt Ökmen isimli bir asteğmen vardı. Çok bilmiş herkesi küçük gören ukala  ve biraz da kafayı sıyırmış. Herhangi bir konu hakkında soru sormaya kalksanız sizi saatlerce oyalar, saatlerce konuşur fakat söylediklerinin tek kelimesini dahi anlamazdınız. Bir şey istemeye kalksanız benim yetkim yok der işin içinden sıyrılırdı. Konumuz Cüneyt Ökmen'in kıllığı değil bize sürekli bilmediğiniz şeyler var demesi. Anlattıklarından anladığım kadarıyla Bilgisayar gibi birşey mühendisiydi -lakin bir nöbet çizelgesini üç günde hazırlamıştı- Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsünde okumuş gerisini onun ağzından dinleyelim "Bilmediğiniz şeyler var, benim kim olduğumu gugıla sorun o size söyler kim olduğumu, ben önemli işlerin adamıyım herkes tanır beni, sivilde size selam bile vermem" gibisinden. Ben şahsım adına Cünet Asteğmenin vereceği selama muhtaç değilim, vermese de olur. Kafama takıldı merak ettim gugıla sordum, sizde sorun. Verdiği cevabı aktarıyorum.

39. Mekanize Piyade Tümeni 39. Topçu Alayı 3. Topçu Taburu 1. Batarya

Akçay Batarya
Biz ona böyle diyorduk. Güzelyurt ilçesinin Akçay Köyü'nde bir topçu bataryası.(Batarya en küçük topçu birliğidir. Bölük düzeyinde bir kışla) Adı üstünde işte demeyin adı üstünde değil kışlanın asıl ismi Çavuş Hüdaverdi Ulutaş Kışlası.
Uzunlamasına söylersek 39'uncu Mekanize Piyade Tümeni 39'uncu Topçu Alayı 3'üncü Topçu Taburu 1'inci Batarya.